Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacak binalarda asbest konusunda yapılan araşıtma ve bulunan asbestlerin sökümü ile alakalı yapılan uygulamalarda kilit bazı eksiklikler ile karşılaşmaktayız.
Asbest konusunda ülkemizdeki tek yönetmelik olarak var olan, 25 Ocak 2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik kapsamında söz konusu asbest araştırmalarına yönelik bir klavuz, yöntem bölümü yer almamaktadır. Bir binada asbest konusunda araştırma yapabilemek veya bu yapılan araştırmayı sağlıklı denetleyebilmek için bir klavuza, yönteme, yönetmeliği piyasanın acil şekilde ihtiyacı bulunmaktadır. Bu yapılan çalışmaları denetlemekle görevli devleti kurumlarının, yapılan çalışmaları nasıl ve neden kısıtlamaya, geliştirmeye, iyileştirmeye gerek duyduğu kurumlar tarafından bir yönteme dayatılamamaktadır. Bu kapsamda 10 katlı bir binadan 5 adet numunenin yeterli görülmesi gibi yöntemler kurumların bireysel kararları olup, göreceliği yapılan uygulamalarda kalitesizliğe neden olmaktadır. Unutulmamalıdır ki asbest insan ve çevre sağlığı için son derece tehlikeli bir maddedir. Bu kadar tehlikeye sahip bir konuyu tamamen bireylerin insifiyatine bırakmak çok büyük risklere neden olmaktadır. İngiltere’de kullanan HGS 264 metodu asbest surveyinin (araştırması) nasıl yapılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgiler içermektedir. HGS 264 incelendiğinde aynı malzemenin farklı iki bölgesininden bile birer adet numune alınması gerektiği görülmektedir. Ülkemizde yapılan uygulamalarda, binada aynı olduğu kabul edilip tek bir numune alınan malzemenin asbest içerip içermediği konusunda yorum yapabilmek büyük risk oluşturur. Buna örnek olarak binada farklı renk ve görüntüde marley zemin kaplaması olmasına rağmen bir adet numune ile raporun hazırlanması verilebilir. Numune sayısına bir kota koymak; sadece maliyet ve işin içeriğinin küçültülmesi, binayı yıkan, asbest araştırma rapora ihtiyacı olan firmanın işleminin sadece yapılmak için yapılması anlamına gelmektedir. Araştırmayı yapacak araştırmacının objecktif bakış açışı en ufak bir kısıtlama ile etkiye uğratılmamalıdır. Asbest konusunda araştırma yapan uzmanın görevi o binada asbest varlığını veya yokluğunu kanıtlamak olmalıdır.
Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan asbest atıklarının sökülmesi işlemi, gerekli önlemler alınmadığı taktirde hem sökümü gerçekleştirecek çalışanlar, hem de çevre sağlığı için büyük risk yaratmaktadır. Karantina kurulmadan yapılan usülüne uygun olmayan her söküm bu kadar riskli bir iş kolunun daha fazla insanı risk etmesi anlamına gelmektedir. Söküm işlemleri acil bir şekilde denetlenmelidir. Asbest söküm işlemlerinde çalışanın, çalışma sonrasında ve çalışmaya herhangi bir şekilde ara verdiğinde mutlaka duş alıp alanı terk etmesi gerekmektedir. Söküm projelerinde duş sistemi varlığı denetelenmeli ve bu konuda firmalara, bireylere gerekli uyarılar yapılmalıdır. Ülkemizdeki yönetmelikte, asbest sökümü yapabilmek için bir adet asbest söküm uzmanı ve asbest söküm çalışanı söküm için yeterli bulunmaktadır. Fakat firmaların, işin gerekliliğine göre doğru ekipmanlara sahip olup olmadığı bir gerekliliğe bağlanmamıştır. Asbest sökümü yapmak isteyen firmalar
denetlenebilir, gerekli ekipmanı olan firmalara lisans verilebilir, söküm yapılması için şart koşulacak ekipmanlar belirlenebilir.
Asbest sökümlerinde, sökümün nasıl yapıldığına dair ip ucuna ulaşmamıza yardımcı olabilecek en önemli veri söküm yapılan ortamda yapılan hava örneklendirmesidir. Her söküm yapılan bölgeden hava numunesi alınmalı ve sökümler sonrasında risk oluştuğu düşünülüyor ise bu bölgelerde iyileştirme çalışmaları yapılmalıdır (ortam havasının filtrasyonu gibi). Hali hazırda ülkemizde yürürlükte olan yönetmelikte hava ölçümlerinde yasal sınır değer 0.1 lif / cm3 olarak belirtilmiştir. Fakat bu değerin diğer Avrupa ülkelerindeki değerlerin neden kat ve kat fazla olduğu bizleri şaşırtmaktadır. Örneğin; Almanyada bu sınır değer 50 kat daha düşüktür. Bu da bize, kendi insanımıza 50 kat daha az değer verip verilmediği gibi bir düşünceyi aklımıza getirmektedir.
Umut Tuğaç
Umut şu eklediklerimi de ilave edermisin:
Sökümün tespiti halinde belediyeler il çevreye ve çsgb ye yazı yazabilmeli ceza bedelleri belli olmalı
Belediye ve yerel yönetimler ceza kesmede yetkili olmalı
Her ilde asbest konusunda danışılabilecek kamu(belediyeler gibi) ve özel sektör temsilcilerinden oluşan danışma komisyonu olmalı.
Bu işi denetleme pozisyonundaki kurum ve kişiler sorumlu olabilmeli
Değerli büyüğüm Rahmi abiden ilaveler
İş planının gittiği yer (söken -söktüren karmaşası)
bildirim iş teftiş kuruluna verilmeli izin almadan başlanmamalı
Atık üreticisi meselesi asbest sökümü yapan firma neden atık üreticisi pozisyonunda kalıyor devlet ihalelerinde bile atığı söken firmanın göndermesi isteniyor.
Asbest atık firmaları : 7 bölgede olmalı geçici olmalı en azından
Hem ölçüm hem söküm etik değil
asbest sökümü yapanları denetleyen firma ve kişiler
Envanter çalışmalarında asbest söküm uzmanının sahada çalışma yaptığının ispatlanması
Asbest söküm uzmanı izmirde çalışma istanbulda :)
Envanter çalışmalarında numunesin fotoğrafı,tarih saat gibi kanıtlar olmalı
Bir çok kişinin kendini asbest uzmanı gibi tanıtması
Laboratuvarların acil olarak denetlenmesi.Ekipman personel yeterlilik gibi kriterlerin bağımsız kurumlar tarafından şahit numunelerin yeniden analizi gibi
Söküm yapıldı yerler asbest dolu hava örneği alındı sınır değerin çok altında şimdi asbest sökümü başarılı mı?
Açık ortam asbest sökümü yapıldı ortam ölçümü yapılmalı mı yerler asbest ile kontamine söküm başarılı mı?
Yönetmelik cevabı versin: Madde 9 -2
d) İşi yapanların korunmaları ve arındırılmaları,
e) İşlem sırasında ortamda veya yakınında bulunan diğer kişilerin korunması,
f) Asbest ve/veya asbestli malzemelerin yerinde kalmasının daha büyük bir risk oluşturmadığı haller dışında, yıkıma başlanmadan önce bina ve tesislerden bu malzemelerin uzaklaştırılması işlemlerine ilişkin hususlar yer alır.
(3) İşveren ve/veya temsilcileri, asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma işlemleri tamamlandığında, işyerinde asbest tozuna maruziyet riskinin kalmadığını belirten ve ölçüm sonuçlarını da içeren bir belge düzenlenmesini sağlar.
(4) Akredite olmuş ve Genel Müdürlükçe yetkilendirilmiş laboratuvarlarca düzenlenen bu belge ve ölçüm sonuçlarını içeren rapor işveren ve/veya temsilcileri tarafından Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne teslim edilir.
(5) Çalışanlar ve/veya temsilcileri, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yapılan bildirimle ilgili tüm belgeleri talep etme ve görme hakkına sahiptir.
kim bunlara karar verecek
Madde 9-5 gerçekleşirse ne olacak
Kontakt-kontamine numune alma termleri hayata geçirilmelidir.